Sekelistan, masallardaki gibi neredeyse hiç bilinmeyen bir ülke. Sekelistan Karpat Dağları’nın doğusunda (Romanya) Transilvanya’nın batısında yer alıyor. Yüzölçümü yaklaşık 13 bin 500 kilometrekare, nüfusu ise 700 bin civarında Romanya’nın işgali altında bir Turan yurdudur.
Sekeller, Macar lehçelerinden birini konuşuyor. Soydaşları, Macaristan, Macarlarla yüzde, yüz anlaşıyorlar. Sekellerin inanışlarına göre; Atilla’nın 453’te ölümü ve devamında gelen Hun İmparatorluğu’nun çöküşü sonrasında Karpat Havzası’nda muhkem bir yere çekilen 3 bin Hun savaşçısının torunlarıdırlar. 895’e dek burada varlıklarını devam ettirdiler. Ortaçağın Macar vakayinameleri de Sekeller’in Atilla’nın torunları olduklarını ve Macarlar geldiklerinde orada bulunduklarını kaydediyor.
Sekel kültürünün eski unsurları ile eski sosyal ve siyasi teşkilatlanmaları göstermektedir ki Sekellerin kesinlikle bir Türk boyu ile bağları var. Sekeller, eski Göktürk Alfabesi’ne çok benzer bir alfabe olan kendi alfabelerine sahip. Bu runik yazıt Eski Macar yazıtları arasında bulundu. Sekeller runik alfabelerini, Latin alfabesinin yanında günümüze kadar kullanıyorlar. Bu yazıtın ismi: ‘Székely-Magyar Rovásírás’tır.
Sekel milli bayrağı mavi ve üzerinde altın şansı bir güneşle gümüş rengi bir hilal olan bayrakları gök mavisidir. Sekellerin 6 boyu ve her boyun 4 kolu var. Ve birçoğunun adı Türkçe. Ayrıca, Sekeller Macar ağzıyla konuşmaları dillerinde Türkçe kökenli birçok kelimenin olması ve kullandıkları birçok kelimenin Türkçe kökenli olması Türk ve Macarlarının ortak bir atadan geldiğinin açık delilidir.
11. yüzyılın başından itibaren Sekeller önce güney sonra da batı sınırlarını korumak amacıyla çoğunlukla Transilvanya’da toplandılar. Burada teşkilatlanarak Latince olarak (zamanın resmi dili) Regnum Siculorum (Sekel Krallığı) dedikleri ülkelerini oluşturdular. Kayıtlara göre 1526’da Macar Devleti’nin çökmesinden sonra Osmanlı sultanları da Sekel Muhtariyeti’ni tanımış. Fakat Transilvanya’nın Macar yöneticileri daha sonra Muhtar Sekel Devleti’ni ortadan kaldırmak istedi. Bu müdahale bir takım savaşlar ve haklarını savunan Sekellerin isyanlarıyla karşılık gördü.
Sekellerin bu özerk durumu Avusturya İmparatorluğu’nun 18. yüzyılda Transilvanya’yı işgal etmesinden sonra daha büyük bir darbe aldı. 1848’de Avrupa’yı silip süpüren ihtilallar dalgası Transilvanya’ya ve Sekelistan’a da ulaştı. Sekeller kendi hükümetlerini kurmak istediler. Fakat Avusturya-Macaristan işgal yönetiminin katliamına maruz kaldılar. Macarlar ırkdaşları, Sekel ileri gelenlerini Macar İhtilalı’na katılıp siyaset işlerini Macarlar’a bırakmaya ikna etti. Sekeller bunu kabul ettiler ve askeri güçleri ile birlikte Macarlara katıldılar.
Sekelistan’ın parçalara ayrılmasından sonra, bölge ihmal edildi ve iktisadi olarak çöktü. Sonuç olarak birçok insan yurtdışına göç etti. Ancak Sekeller yok olmadı ve kim olduklarını da unutmadı. 1877’de Türk-Rus Savaşı esnasında Sekeller, Türk ordusuna yardımcı olmak amacıyla Sekel Lejyonu adıyla bir birlik kurdu.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun çökmesi ve Macaristan’dan gerekli yardım alınamaması üzerine Sekeller, Sekel Cumhuriyeti’ni kurmayı denediler. Fakat Fransızlardan yardım alan işgalci Romanyalılar tarafından engellendiler. Sonuç olarak Sekelistan, Transilvanya ile beraber, Fransa ve İngiltere tarafından, onlara destek olan Romanya’ya bir ödül olarak verildi, Batılı güçler yerel halkın fikrini asla sormadı. Batı demokrasisi Sekeller için böyle işledi! Sekelistan hâlâ Romanya’nın baskısı altında. Halkı, insan hakları ihlallerine, ayrımcılığa, işkencelere maruz kalmakta ve kendi toprak ve milli kaynaklarından mahrum edilmekte. Kendi, alfabelerini kullanmaları da engellenmektedir.
Sekeller arasında ulusal uyanışın bayraktarlığını 1990 yılında Genç Sekeller Forumu adı altında kurulan küçük ama dirayetli bir teşkilat yürütüyor, Toplantılarında milli Sekel sembolleri kullanmaya başladılar. Genç Sekeller, Göktürk Alfabesi ile bağlantısı olan eski Sekel alfabesini yeniden canlandırdı. Yerleşim yerlerinin girişlerine bu alfabe ile yazılmış resmi yazılar asarak Sekellerin hâlâ var olduklarını, farklı olduklarını ve köklerini bildiklerini ortaya koydu. Bu kuruluş artık faaliyet göstermese de 1990 yılında başlatmış oldukları girişim, 2003 yılında kurulan Milli Sekel Konseyi adlı başka bir kuruluş tarafından devam ettiriliyor. Bugün Sekelistan’da bölgesel özerklik almayı hedefleyen güçlü bir hareket var. Sekeller artık kendi geleceğini tayin etme hakkının kullanılmasının dünyanın başka yerlerinde belli bir dereceye kadar kabul edilebilir olduğunu her geçen gün daha fazla farkında. Atilla’nın torunları Türkiye’deki kardeşlerinden dua ve yardım bekliyor!
Bosna Güneş Pramidi – Giriş kısmında Macar Sekel Yazıtları bulunmuştur.
Resim Kaynak: http://hunhir.hu/index.php?pid=ony&id=000715